4 Kasım 2011 Cuma

ISLAK KUM

   Sabah uyandığında tavan arasında mı yoksa apış arasında mıydı anlayamadı.Gözlerini ovuşturup yavaş yavaş uyanmaya başladığında sıcak iki bacak arasında olduğunu fark etti.Biraz daha uyumaya devam edeyim dedi içinden.Şekerleme sıcak bir şekerleme ne kadar da güzeldi.Tıpkı çocukluğundaki gibi annesinin yanına kaçar ve dizlerinin üzerinde uyurdu,sabahta ona sarılmış olarak kalkardı.
   Doğumuyla gelen bu istenç ,kadın sevgisi sıcaklık onu her zaman çekmişti.Kadın tarafından yaratıldığı bedene geri dönme isteği ,onunla bir olma belki mutlu olduğu tek zaman o zamandı.
   Gözlerini tekrar kapattı uçsuz bucaksız bir denize daldı.Suyun soğukluğu kanını ateşledi.Kristalleşmiş suyun çıkardığı çıtırtılar kulağında çınlamalar yaratıyordu.Derin derin nefes alıp veriyordu.Suyun içerisinde ciğerlerine çektiği havayla su ona acı vermiyordu.
Yaradılışta madde bütün değilmiydi.Madde sıvı gaz her şey iç içe birbirlerine sarılıp var olma tek olma isteği.Daha geriye çok daha geriye döndüğünde her şey bir değil miydi sanki büyük patlamadaki gibi.Madde birdi onun için her şeyin yaşı da birdi her şey her şeydi.Sadece yaradılış kendini yaratıyordu.Bu nedenle ciğerleri zaten hep bildiği şeyi yapıyordu.
   Diplere daha diplere daldı herkeze bütün balıklara ,planktonlara,mercanlara ve onların yakın dostları mercan kayalıklarına selam verdi.Onlarda ona selam verdiler.Aralarında uzun zamandan beri bir dostluk vardı.Bütünün bir parçası olan bu sistem ve ortak madde dostluğu sarıp sarmalıyordu.Her şey her yerdeydi.
   Tıpkı ateşli bir sevişme öncesi etrafa yayılan iç çamaşırları gibi her şey her yerde.Madde
 iç içe ve mutlu.Huzur yalnızca huzur .Berrak pürüzsüz görüntüde durgun ve devinimsiz .Mekan ve zamandan bağımsız salt bir bütün.
   Yavaş yavaş yüzeye çıktı.Düz aydınlık bir deniz etrafta uçuşan martılar.Yüzerek kumsala ulaştı ,ıslak kumu ve yosunları avuçladı bacak arasında.’Tenim serin tenim senin ‘ dedi.

14.08.2011 Lem

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder