29 Kasım 2012 Perşembe
AŞK MI
Aşk mı değil mi bilmiyorum.
Büyülü bir derenin önüne bent yapmaya çalışıyorum.
Dere akıyor,belki de akmıyor.
Belkiii...
Dere de değil.Yıllar önce akmış kurumuş.
Marstaki dereler gibi.
Eeeeee...
Ben ne mok yiyeceğim şimdi.
Bilmiyorum.
Kuyruğum kıçımın arasında bekliyorum.
29.11.2012 Lem
20 Temmuz 2012 Cuma
UYANDIN MI?
Uyandın mı tanrıça-insan karışımı bellek zedeleyen güzel mahlukat.
Izdırap,kırbaç, tutku.
Gözyaşımın kanatları.
Isırılası parçalanılası kadın.
Kararmış renklerimin aydınlık beyazı.
Uyandın mı?
14 Haziran 2012 Perşembe
Kerkinen Eşekler
29 Mayıs 2012 Salı
Mösyö Poirot
Mösyö Poirot katlarda gezerken tesisat şaftlarının arasında
bir cücenin dolaşabileceğini ve labaratuarda hazırladığı özel sivri sinekleri
maktülünün üzerine salacağını düşünürken beynindeki kalemleride hızlı hızlı
karalıyarak gerçeğin peşinde koşuyordu.
Gerçeklik neydi?Bu soru da cüce ve sivri sinekler kadar
önemliydi onun için.Gerçeklik maktülün trajedisi gibi kendi trajedisininde
perde üzerine yansımasıydı.Gerçeklik herşeyin üzerine sinen bir sabun tabakası
olmasına rağmen Mösyö Poirot anlam denizinin önünü kapayan bu kavrama inanmamak
için sanrı denizinde kulaç atmayı seçmişti...
29.05.2012 Lem
29.05.2012 Lem
13 Mayıs 2012 Pazar
Kör Kuyu
Kuyuda ne var?Bitmiş yok olmuş aşkların büyüsü mü?
Kaygan inleyen ruhlar gerçekliğin altında eziliyorlar.
Kuyunun duvarları terkedilmiş ruhların gözyaşları ile
yosunlaşmış.
N+1 olan ben ise
kendime yukarıdan bakıyorum .
Kaygan duvarların arasında parmaklarımla tutunacağım
delikler arıyorum.
Kalbim kan yerine aşk pompalıyor.
Ellerim yosunları ,ölü ruhları parçalıyor.
Gördüğüm sanrımı? yoksa gerçeklik mi?
Yada benim kendi yalanım mı?
Olsun zaten herşey kendi sanrısının içinde yalan değil mi?
Bırakın bu da benim yalanım olsun.
Lem
Mayıs 2012
20 Nisan 2012 Cuma
Sen ...ben... ve yalnızlık
Sen ...ben... ve yalnızlık.
Bir eşkanar üçgen olduk.
Hangi köşeye gitsem diğer köşedesin .
Yalnızlıkta acımasız bir şekilde bizi kovalıyor sevgilim.
Yaldız lı kutsal üçgenin ışıldıyor tıpkı bir kaynağın üzerine vuran ışık hüzmesi gibi.
Ben ise dudaklarım kuru, ışıklar arasından avuçlarımla doya doya içmek istiyorum seni.
20.04.2012 Lem
Bir eşkanar üçgen olduk.
Hangi köşeye gitsem diğer köşedesin .
Yalnızlıkta acımasız bir şekilde bizi kovalıyor sevgilim.
Yaldız
Ben ise dudaklarım kuru, ışıklar arasından avuçlarımla doya doya içmek istiyorum seni.
20.04.2012 Lem
29 Mart 2012 Perşembe
Tutku
Tutku ile perçinleşen aşk damarlarımdan
Yanlızca kan değil senin kalbin,tenin,ruhun akıyor .
Bu kan, taşı canlandıran masal kahramanlarının kanı ile aynı kan.
Fakat bunun böyle olduğunu sen de bilmiyorsun o masalları yazan yazarlarda.
Beni masala bağlayan sen ve minik oğlan çocuğu.
Kahraman olarak başımı alıp gideceğim başka diyarlara.
Büyük ,içi sevgi yüküyle dolu gemimle .
Gemimin yelken bezi; tutkularımdan.
Güvertesi senin teninden.
Dümeni ise sevişen duygulardan olacak.
Denizimiz aşk geceleri,
Balıklarımız ise üpüşen dudaklardan sevgilim.
Lem 29.03.2012 Ankara
1 Şubat 2012 Çarşamba
YÂR
YÂR
Kalbim vuruldu bir arap saçına
Neresine tutunacağımı bilmiyorum.
Saç ta öyle böyle değil anlayacağınız.
Kınalı,boyalı,röfleli,paçalı,perçemli,ala,kumral.
Ne istersen var.
Kalbim vuruldu bir tarantulaya
Dolanıyorum etrafında.
Tıpkı helezonun içerisine düşen bilye gibi,
Hızlanıyorum hızlanıyorum.
Bekliyorum ne zaman beni yer diye.
Bekliyorum ne zaman beni yer diye.
Tarantula ise ağır hayvani serinkanlığı ile beklemede
Ya parçalanıp yok olacağım yada biçim değiştirip yeni ben olacağım.
Kalbim vuruldu bir dağ çileğine
Yedikçe yiyesim,sevdikçe sevesim geliyor.
Yedikçe dudaklarımdan bal,gönlümden yâr diye şırıl şırıl sular akıyor.
Bence en güzeli ;
Bu oldu.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)